ATATÜRK'ÜN EĞİTİM ANLAYIŞIYLA İLGİLİ GÖRÜŞLERİ

Eğitim bir bütündür ve her alanda gerçekleştiğinde toplumlar dünya ülkeleri arasında istenilen yere gelecektir. Atatürk de bunun bilincindeydi. Yaptığı birçok konuşmasında bunu dile getirmiştir.

1. Eğitimde Kadın Erkek Eşitliği

Atatürk, kadınlarımızın ve kızlarımızın erkekler gibi eğitimin her kademesinden yararlanmaları için büyük bir çaba sarf etmiştir. Bu konudaki fikirlerini şu sözleri ile çok açık bir şekilde yansıtmaktadır.

"Bir içtimai topluluk, bir millet, erkek ve kadın denilen iki cins insandan oluşur. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara, zincirlere bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin?"(30.08.1925, Kastamonu)

Büyük Atatürk, her iki cinsin beraberce eğitilerek ve çalıştırılarak gelişmesinin sağlanabileceğini savunmuş ve uygulamıştır.

2. Eğitimin Yaygınlaştırılması - Bilgisizliğin Ortadan Kaldırılması

Atatürk, milli eğitimin memleketin en uzak köşelerine kadar yaygınlaştırılmasını, bilgisizliğin yok edilmesini; eğitimin yetişkinleri de kapsamasını istemiş ve uygulamıştır. "Hedefe yalnız çocukları yetiştirmekle ulaşamayız. Çocuklar geleceğimizdir... Anne ve babaları da eğitilmelidir ki, çocuklarını iyi yetiştirsinler."

3. Eğitimde Uygulamaya Önem Verilmesi

Milli eğitimin sadece bir süs gibi düşünülmemesi, kişilere ve topluma yarar sağlaması, Atatürk´ün üzerinde durduğu önemli noktalardan biridir. "Eğitim ve öğretim yönetiminin işe ve uygulamaya dayanması ilkelerine uymak şarttır." (1923)

4. Milli Eğitim Sistemi Bilime Dayalı Olmalıdır.

Atatürk, eğitim sisteminin, eğitim programlarının bilimsel olmasının önemi üzerinde durmuştur ve bu konuya çok önem vererek izlemiştir. Bu konudaki sözleri şunlardır.

"Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, muvaffakiyet için en hakiki yol gösterici ilimdir, fendir, ilim ve fennin haricinde yol gösterici aramak gaflettir, cehalettir, delalettir."

"Milletimizin siyasi, içtimai hayatında, milletimizin fikri terbiyesinde de rehberimiz ilim ve fen olacaktır."

5. Eğitimde Laiklik İlkesi

Bu ilke medreselerin kapatılması, Öğretim Birliği Kanunu ile kadın ve erkeklere eşit imkan sağlanması gibi tedbirlerle; 1924´ten itibaren uygulanmaya başlamıştır. Laiklik ilkesi 1928 Anayasası´nda yer almıştır.

"Laik eğitim, eğitimin milliliğinin ve bilime dayalı olmasının da baş desteğidir."

6. Türkiye Cumhuriyeti´´nin Korunması

Bu, Atatürk´ün titizlikle üzerinde durduğu konu olmuştur. "Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri tahsil ne olursa olsun, özellikle ve her şeyden önce, Türkiye´nin istiklaline, kendi benliğine, bütünlüğüne, milli ananelerine düşman olan unsurlarla mücadele etme gereği öğretilmelidir."

7. Milli Eğitimde Disiplin

"Hayatın her çalışma safhasında olduğu gibi, özellikle öğretim hayatında, sıkı disiplin başarının şartıdır."

8. Öğretmen ve Eğiticilere Önem Verilmesi

"Sizin başarınız, Cumhuriyet´in başarısı olacaktır."diyen Atatürk, iyi eğiticiler olmadan, iyi eğitim olmayacağını iyi biliyordu.

9. Yüksek Öğretimde Reform

1933: İstanbul Darülfünunu kapatıldı. İstanbul Üniversitesi kuruldu.

1925- 1936 : Ankara´da yeni fakülte ve yüksek okullar kuruldu.

10. Bilim Adamlarına Hitaben

"Ordunun ve devletin doğru yönetilmesi ile ilgili emirler verebilirim. Ama bilim alanında emir veremem. Bilim adamlarının beni aydınlatmasını isterim. Bana bilimin doğru yolunu gösterin ki onu izleyebileyim."

"Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Benden sonra, akıl ve ilmin kılavuzluğunu kabul edenler benim manevi mirasçım olurlar." Diyen Atatürk, bilime ve bilim adamlarına ne kadar önem verdiğini kendi sözleri ile her yerde ifade etmiş ve uygulamaları ile de göstermiştir.

KAYNAKLAR :

Atatürkçü Düşünce - Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi, 1992. Genelkurmay, Askeri Tarih ve Stratejik Etüd Başkanlığı Yayınları, Atatürk Haftası Armağanı, Ankara. 1995 (4 ve 9 sayfaları arası bu kaynaktan değiştirilmeden alınmıştır.)