Sayın Başkan,

Sayın Büyükelçi,

Sayın Başbakan,

Sevgili TBMM Milletvekili Gürel,

Sayın Avusturya Vekilleri,

Sayın Avusturya Eğitim, Bilim ve Kültür Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı Mensupları,

Lazarist Cemaatimizin Sevgili Başkanı,

Barmherzige Schwestern Cemaati Yönetimi'nin Sayın Rahibeleri,

Türkiye'nin ve Avusturya Lisesi'nin sevgili dostları,

 

 

Mezunlarımız, bu sergi için "yolculuk" ve "zaman" kavramlarını seçmiş. Her iki sözcük de, hareket, yola çıkma, yolda olma ve sonu açık bir geleceğe işaret eden kavramlar. Diğer bir deyişle bunlar, durağan bakış açılarına ve siyah-beyaz değerlendirmelere ve bunların yol açtığı - sağlıklı bir görüşme ortamını çoğunlukla imkansız kılan - kısıtlayıcı genellemelere karşı çıkan kavramlar.

 

Bu sergi, St. Georg Avusturya Lisesi'nde aldıkları eğitim ve burada Avusturyalılarla yaşadıkları birebir ilişkiler sayesinde, kendi vatanlarına duydukları sevginin yanı sıra Avusturya'ya ve onun temsil ettiği değerlere de takdir ve saygı besleyen  ve şimdi birdenbire iki ülke arasındaki farklılık ve ayırıcı yönlerin öne çıkartılmasından rahatsızlık ve acı duyan Türk mezunlarımız tarafından düzenlendi.

 

St. Georg Avusturya Lisesi, iyi bir ismi olan ve kaliteli bir eğitim sunduğunu nesillerdir verdiği başarılı mezunlarla kanıtlamış bir okul. Ama burada asıl önemli olan, iki kültür arasında oluşturulabilecek ilişki ve buluşma noktalarını gösterebilmek. Bu açıdan, mezunlarımızın bir yandan Cumhuriyetin Kurucusu Kemal Atatürk'ün laiklik ilkesine derinden bağlıyken, diğer yandan dini bir kimliği de olan Okul Kurucusuna gerçek anlamda saygı göstermelerini, yirmi yıldan uzun bir süredir Kurucu Temsilcisi olarak memnuniyetle izliyorum.

 

Son yıllarda, kültürler ve dinler arası diyaloğun önemi giderek daha fazla vurgulanıyor. Oysa biz bunu onlarca yıldan beri St. Georg´da zaten yaşamaktayız - üstelik büyük bir doğallıkla ve arada yaşanan sorunların her zaman aşılabileceğine güvenerek. Sayın Başkan Dr. Khol´un Avusturya Parlamentosu'ndaki resepsiyonunun ardından, akşam da Sayın Büyükelçi Yenel'in Büyükelçilikte bir davet verecek olması beni bu açıdan son derece sevindirdi.

 

Mezunlar Derneğimiz hazırladıkları sergi kataloğunda, Cumhurbaşkanı Klestil´in Türkiye ziyareti esnasında okulumuzda yüzlerce mezunumuza yaptığı konuşmaya da yer vermiş. Bu konuşmanın sonunda şu cümle yer alıyor: "Keşke Avusturya´nın daha nice St. Georg Liseleri olsaydı".

 

Bu sergi de zaten tam bu konuya işaret ediyor ve bu olumlu ilişkilerin sadece St. Georg ile sınırlı olmayıp, geçmişte ülkelerimiz arasında da var olduğunu - birkaç örnekle de olsa - gözler önüne sermeyi amaçlıyor. Bu açıdan bakıldığında, bu sergi yalnızca geçmişe dönük bir zaman yolculuğu değil, aynı zamanda geleceğe yönelik bir çağrı niteliği de taşıyor. Avusturya´da ve Türkiye´de şunu söylemek istiyoruz: Geleceğimizi güvenli ve huzurlu kılacak olan, dışlayıcı duvarlar ve yeni demir perdeler değil, her iki yöne de işleyen köprülerdir.

 

Tabii ki bu, mevcut sorunların görmezden gelinmesi anlamına gelmiyor; ancak çözüm arayışlarında, diğer tarafın koşullarını yeterince bilmenin ve karşılıklı saygı üzerine kurulu bir ilişkinin önemini asla göz ardı etmemek gerekiyor.

 

Sözlerime son vermeden önce, başta Mezunlar Derneğimiz olmak üzere, bu serginin gerçekleşmesine sağladıkları teşvik ve destekle katkıda bulunan herkese teşekkürlerimi iletmek istiyorum.

 

Franz Kangler